26.09.2008
Türkcell Süper Lig'de dördüncü hafta oynandi, besinci hafta baslamak üzere. Bu ilk dört hafta futbolseverlere ne verdi? Futbolumuzu nasil bir seviyede görüyoruz. Avrupanin bes büyügü denen ( Ingiltere, Italya, ispanya, Almanya ve Fransa) liglerin neresindeyiz? Meseleye aslinda iki taraftan bakabiliriz. Söyle ki; stadlarimiza, saha zeminlerine, tribünlerin bos olmasina, oynanan temposuz futbolun kalitesizligine ve uluslararasi seviyeye yükselememis hakemmlerimizle Türkcell Süper Lig'i sadece bu büyük liglerin degil diger bazi avrupa liglerinin bile oldukca gerisinde gözüküyor. Olaya birde su pencerden bakabiliriz; bu ligin cikardigi lejyonerlerimizle takviyeli Türkiye Milli Futbol Takimi Euro 2008'de yari final oynadi ve hatta finali, sampiyonlugu kacirdi. O halde nedir bu celiski? Bu celiskinin adi futbol'dur. Futbolun güzelligidir. Hep söylerim, futbolda asla bir tek dogru olmaz. Dogrular olur. Mesela benim savundugum bir dogru ile bir baskasinin savundugu bir dogru tamamen birbirine ters olabilir. Bunu örneklersek daha iyi olacak galiba. Mesela ben bir futbol takim antrenörüyüm ve benim takimim cok önemli bir macta 1-0 galip duruma gecti ve bu skoru korumasi gerek. Ve ben yardimci antrenörümle tartisiyorum. Diyorumki savunmaya cekilelim, geride alan daraltalim ve defansi kalabalik tutalim. Sonucu korumak adina bu dogru bir hamle. Fakat yardimcim diyorki mesela hayir savunmaya agirlik vermeyelim, önde basalim hatta daha atak oynayalim ve oyunu rakip sahaya yigalim ki top ne kadar kalemizden uzak olursa skoru korumamiz o kadar daha kolay olur. Skoru korumak adina buda cok dogru bir hamle aslinda. yani birbirinin zitti iki düsünce ayni anda dogru olabiliyor. Duruma ve sartlara göre bu dogrulari dogru yerde ve dogru zamanda tercih etmektir önmli olan. Duruma ve sartlara göre Türkcell Süper Lig hem avrupa liglerinin cok gerisindedir hemde bunun böyle olmadigini söylersekte günlerce haftalarca bu konuyu tartisabiliriz.
Ligimize bu yil söyle bir baktigimizda, mesela önce forvetlerimize bakalim; yabanci forvetlere daha cok güvenildigi, yabancilara daha fazla sans verildigi görülüyor. Fenerbahce La Liga gol krali Güiza'yi aldi ve Semih Sentürk yedege cekildi. Galatasaray'da Milan Baros ve Harry Kewell'in Nonda'nin yanina alinmasi Ümit Karan'i sanki arka plana itti, Besiktas Holosko, Delgado, Bobo ile Brezilya asilli Nobre ile gol ariyor. Trabzonspor'da ise Gökhan Ünal, Umut ve Isaac Promise var. Simdi Milli takima verdikleri futbolcularla Milli Takimimizin bel kemigini olusturan bu dört büyüklerin forvet hatti olarak Milli takima katkisi ne? Sifira yakin bir katkilari var bence. Evet Milli Takim sadece bu dört takima degil tüm diger takimlarada acik ama bana söylermisiniz kac kisi sayabilirsiniz diger takimlardan alip Milli takima koyabileceginiz istikrarli forvet olarak? Milli Takimimizin dört forvet oyuncusuda disarda avrupa liglerinde oynuyor. Mevlüt Erdinc (Sochaux), Nihat Kahveci (Villareal), Tuncay Sanli (Middlesbrough), Halil Altintop (Schalke). Keske daha fazla forvet yetistirsek de avrupada oynasa hepsi. Gerci Halil'i Almanya, Mevlüt'ü de Fransa yetistirdi ama. Bu sartlarda ülkemizde forvet yetismeside zor gözüküyor ve is sansa kaliyor. Genc futbolculari pismesi icin yillarca kulübeye hapsediyorve köreltiyoruz. Yasitlari 17 yasinda kendi liglerinde ve Sampiyonlar Liginde oynarken (ki kücük yas gruplarinda milli takim seviyesinde hepsine üstünlüklerimiz vardir) biz genclerimize güvenmiyoruz. Türk futbolunda bir Semih Sentürk gercegi var. Bu cocuk olmasa ne Milli Takimimiz Euro2008'de basarili olurdu nede Fenerbahce son iki yildir avrupa kupalarinda basmaklari ikiser ücer cikabilirdi. Ve hala genc Semih diyoruz biz ona. Kulübeden gelirsa daha iyi oynar diyoruz. Futbolda böyle birsey yok arkadaslar. Futbolda joker olmaz. Genclere sans vercegiz, vermek zorundayiz.. Taraftarlar, antrenörler, yöneticiler ve medya olarak, kamuyou olarak genclere sahip cikmaliyiz, desteklemeliyiz. Futbolda joker olsaydi Semih Sentürk'ün yanina Arif Erdem'i koyardik(coguna göre O'da jokerdi). Cift joker bosta okeye dönerdik.
