sadece spor olsun diye - Fenerbahce Nerde Hata yapti ?
Murat Usta

 


 27.09.2008
 
Bugün Sivas'ta sadece bir futbol maci oynandi ve iyi olan taraf kazandi. Iyi olan taraf kaybetseydide bu yazinin icerigi cok fazla degismeyecekti. Cünkü macin kritigini degil hakederek maglup olan taraf Fenerbahce'nin analizini yapmaya calsiacagiz. Bu arada Sivasspor'u yürekten kutluyoruz.
 Öncelikle son iki yildir avrupa arenasinda tarihinde görülmemis bir sekilde firtinalar estiren, degerli baskani ve yönetiminin calismalari sonucu mükemmel stad ve tesisleri olan ayni zamanda ülkenin ve hatta avupanin bile en iyi ekonomik kosullarina sahip kulüplerinden biri olan bir Fenerbahce vardi karsimizda 2007-2008 sezonu bittiginde. Saydigim özelliklerin hepsi belki hala mevcut ama birseylerinde yolunda gitmedigi muhakkak. Ligde oynanan bes mactan ücünü kaybeden bir Fenerbahce sanirim kimse görmemistir uzun yillardir. Üc deplasmandan tek puan dahi alamayan bir Fenerbahce'de kimsenin malumu degildir. Bu konuda ülkemize yeni gelmis olan yabanci antrenörlere bir parantez acmak istyiorum ki geldikleri ülkelerin liglerinde deplasmanlarda yenilmemeleri onlar icin basaridir. Oysa ülkemizde dört büyüklerin hegomonyasinda gecen bir lig vardir ve bu dört büyük takim deplasmanda da kazanmak icin oynamalidir, kaybetmemek icin degil. Bunu yeni gelmis hocalarin anlamasi en basta zordur. Bu duruma alismalari zaman alabilir genelde. Fakat burda görev yönetim kurullarina düsüyor en basta. Yeni antrenörün yardimcilarini secerken mutlaka ülke sartlarini iyi bilen bir yerli asistan antrenör vermeleri gerek Aragones'lerin Skibbe'lerin yanina. Ki ülke gerceklerini bu hocalara anlatsinlar ve adaptasyon süresini mümkün oldugu kadar en aza indirsinler. Yukarida saydigimiz olumlu özelliklerin hepsi Fenerbahce'de hala mevcut olan özellikler ve degerler. Oysa eksik olan birseyler var mutlaka ki bugünlerde Fenerbahce'linin boynu bükük. Bu bence sadece alinan üc yenilgiden dolayi degil. Ligde puan kayiplari her zaman telafi edilir. Sorun bir yönetim sorunudur. Bilerek veya bilmeyerek bir takimin kaderiyle bu kadar oynanmaz. Eski Fenerbahce ile yeni Fenerbahce gibi deyimler türedi futbolumuzda bu günlerde. Yani? Yanisi su:  Fenerbahce'nin degisen kadrosu. Eski denilen takima bir bakalim. Kalesinde daima bir alternatifi olan Volkan Demirel; alternatifleri ile birlikte yeterli bir savunma; sayisal acidan yetersiz ve alternatifsiz olsada Semih Sentürk ve ne kadar elestirilsede bir marka olan Mateja Kezman'li hücum hatti ve en önemlisi Mehmet Aurelio, Stephan Appiah, Deivid gibi savasirken oynayabilen oyuncularin yaninda Alex gibi bir silah. Ve bu orkestranin basinda basarili bir Zico. Yedekleri ve alternatifleri ile birlikte iki yildir hem ülkede hem ülke disinda cok basarili olmus bir takim var yani önümüzde. Bu takimin olumlu takviylerle kapasitesinin artirildiginda neler yapabilecegini söylemeye sanirim gerek yok. Fakat Fenerbahce yönetimi ne yapti? Önce Volkan'i sürekli hazir ol'da tutan ve her sans buldugunda bu sansini cok iyi degerlendiren, milli takima kadar yükselmis Serdar Kulbilge gönderildi. Orta sahanin yükünü cekme isini mükemmel yapabilen Appiah ve Aurelio gönderildi. Deivid sakatlandi yerine takviye yapilmadi. Bu eksilen degerlerin yerine bunlarin yaricapinda bile olmayan adamlar getirildi. Cok iyi bir futbolcu olan Güiza alindi ama yollanan Kezman'in gitmesiyle hücum hatti yine iki kisi kaldi. Ve artik takimi taniyan üstelik kulüp tarihinin en iyi avrupa basarilarini kazanmasi dolayisiyla kredisi olmasi gereken Zico ile anlasilmadi. Gelenler gidenlerden cok daha iyi olmaliydi ki basari istikrar kazansin. Simdi bunlarin hepsini muhasebe defterimize yazalim ve artilarla eksileri karsilastirdigimizda cikan sonuc negatifmi yoksa pozitifmi görelim. Yeni takimin eski takimin oynadigi futbolu oynamasi bence imkansiz. Birakin eski takimin yani Zico'nun oynatmak istedigini, bu takim Aragones'in bile istedigini oynayacak bir takim degil. Bir makinen dislileri ile oynarsaniz en iyi motor bu makinede olsa bile calismaz. Iste durum bundan ibaret. 
 Mesele kaybedilen üc deplasman degil. Mesele kafalarda, profesyonellesememis ve günlük hirslarla, duygularla yöneticilik yapan beyinlerdedir. Ve bunlar degismedikce, yönetim kurullari kulüpleri futbolun icinden gelen profesyonel yöneticilere (mesela almanya'daki menejerlik sistemi gibi) teslim etmedikce basari hep gecici olur. Yillar önce Galatasaray'in UEFA Kupasi ve Süper Kupa'yi aldiktan sonraki hazirliksiz yakalandigi ve bilincsiz profesyonel olmayan yönetimler yüzünden zirveden nasilda cabuk düstügünü hatirlatirim.
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol